Koroner Bifurkasyon Lezyonları: Girişimsel Tedavi İpuçları ve Püf Noktaları

Koroner bifurkasyon lezyonları tüm koroner girişimlerin yaklaşık beşte birini oluşturur. Bu lezyonlar tüm gelişmelere rağmen işlem başarısı yüksek restenoz oranının yanısıra işlem sırasında ve sonrasında istenmeyen kardiyak olay oranı nedeniyle girişimsel kardiyologlar için önemli bir sorun olmaya devam etmekteydi. Ancak son 10 yıldaki yeni jenerasyon ilaç kaplı stent teknolojisindeki gelişmeler daha potent yeni antiagregan ilaçların üretimi intrakoroner görüntüleme modalitelerindeki ilerlemeler yeni geliştirilen bifurkasyon teknikleri ve buna paralel artan operatör deneyimleri yeni yapılan ve sonuçlanan randomize çalışmalar bu sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırıp koroner bifurkasyon lezyonların tedavisinde endovasküler tedavi stratejisini cerrahi tedaviye ciddi alternatif tedavi yöntemi haline getirmekle beraber hatta birincil tedavi seçeneği haline getirmiştir.

Koroner bifurkasyon lezyonlarına yaklaşımda trendin endovasküler tedavi stratejisine doğru kayması bilimsel toplantılarda girişimsel kardiyoloji ile ilgilenen deneyimli operatörlerin ve genç meslektaşlarımızın bu konuya olan büyük ilgisi ve bununla birlikte özellikle genç meslektaşlarımızın koroner bifurkasyon lezyonlarının endovasküler tedavisini öğrenecekleri ve gerektiğinde başvurabilecekleri Türkçe bir kaynağın eksikliği bizleri kapsamlı bir kaynak oluşturma konusunda heyecanlandırdı. İşte bu kitap bu düşünce ile hazırlandı. Bu eserin özellikle genç meslektaşlarımıza günlük uygulamalarında ve gelecekteki planlamalarında yardımcı olmasını hedefledik.

            Kitapta koroner bifurkasyon lezyonları A’ dan Z’ ye ele alındı. Temel bilgilerin yanında son güncellemeler ışığında koroner bifurkasyon lezyonların endovasküler tedavisinin her aşaması tüm detayları ile ele alındı ve klinik uygulamalarda karşılaşılabilecek her senaryoda nasıl davranılması gerektiği konusundabir çerçeve çizildi. Bu kitabın en önemli özelliklerinden biri de ülke geneline yayılmış hemen her bölgeden uzmanın yazar olarak katkıda bulunmuş olması ve bu yönüyle de ulusal bir kimliğinin bulunmasıdır.

Böylesine kapsamlı bir eserin hazırlanması her aşamasında önemli bir takım çalışması gerektirir. Bu çerçevede eserin gerçekleşmesini sağlayan değerli yazarlarımızın katkıları için sizler adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.